Yapay zekanın hızla gelişmesi, özellikle işleri ortadan kaldırma potansiyeli ve önyargıları güçlendirme riski etrafında yoğun tartışmaları tetikledi.
Bu potansiyelin merkezinde tarafsız bir araç yer alıyor: Yapay zekanın etkisi, onu nasıl kullanmayı seçtiğimize bağlı.
İklim tahminlerini iyileştirmekten insanların hayatlarını iyileştiren süreçleri kolaylaştırmaya kadar, yapay zeka büyük bir vaat sunuyor; ancak bunun için gücünden etkili bir şekilde yararlanma yeteneğine sahip olmamız gerekiyor.
Ancak, özellikle kamu sektöründe, yapay zeka ile ilgili becerilerde sektörler arasında önemli bir boşluk bulunuyor. Kamu sektöründe profesyonellerin %60’ı, yapay zeka uygulamasının önündeki en büyük engelin beceri eksikliği olduğunu belirtiyor.
Peki yapay zekayı iyi amaçlar için nasıl kullanabiliriz? Daha fazla bilgi edinmek için Kapsayıcı Yenilik Ortaklığı’nın Kurucu Yöneticisi Debra Lam ile konuştuk.
Yapay zeka beceri açığı: neden var?
Yapay zekanın etkin bir şekilde kullanılmasının önündeki en acil zorluklardan biri, iş gücünde yapay zeka ile ilgili becerilerin eksikliğidir.
Debra, bu sorunun kökeninin eğitim ve öğretim programlarında yapay zeka okuryazarlığının eksikliğinde yattığını açıklıyor.
“Çoğu eğitim ve öğretim programı, AI’yı bütünsel olarak anlamak için gereken bilgi genişliğini tam olarak ele almıyor,” diyor. “Eğitim kurumları ve profesyonel gelişim programları henüz AI teknolojisindeki hızlı ilerlemelere yetişemedi.”
Yapay zeka eğitimindeki bu boşluk, yapay zekanın hızla evrimleşmesi ve sürekli öğrenme gerektirmesi nedeniyle özellikle sorunlu olabilir.
Debra, “Yapay zeka eğitiminin etkili olabilmesi için erken, sürekli ve kapsamlı bir şekilde sunulması gerekiyor” diye ekliyor.
Bireylere yapay zekayı başarılı bir şekilde uygulamak için gereken becerileri kazandırmak için yalnızca bir eğitim oturumu sunmak yeterli değildir.
Debra’ya göre bu sorunun çözümü, sürekli öğrenme ve altyapı iyileştirmeleri sağlayan bir eğitim sistemi yaratmaktan geçiyor.
Boşluğu kapatmak
Debra ve ekibi, yapay zeka eğitimine yatırım yapmanın yalnızca yerel olarak değil, küresel olarak da olumlu değişim için büyük fırsatlar yaratabileceğine inanıyor.
“Pratik uygulama öğrenmenin kritik bir bileşenidir,” diye açıklıyor. “Kodlama hakkında okumak bir şeydir, ancak kendiniz kodlamayı deneyene kadar bilginiz sınırlı olacaktır.”
Ortaklık, öğrencileri deneyimli profesyonellerle iş birliği yaptıkları uygulamalı projeler aracılığıyla yapay zeka ilerlemelerinin ön saflarına yerleştiriyor.
Bunun nedeni, daha fazla insanın yapay zekayı anlaması durumunda, bunun gerçek dünya problemlerini çözmek için kullanılabileceği inancıdır.
Debra, Ortaklığın AI ile başlamadığını; topluluğun ihtiyaçlarını anlayarak başladığını vurguluyor. “İnsan durumunu, ekonomik büyümeyi ve yükselen hareketliliği etkileyen sorunları belirlemeye odaklanıyoruz,” diye açıklıyor. “Buradan, bu zorlukları ele almak için uygulanabilecek teknolojileri ve AI çözümlerini ele alıyoruz.”
Eylemdeki yapay zeka
Ortaklığın projeleri halihazırda geniş kapsamlı etkilere sahip. Örneğin Atlanta’da stajyerler, tabandan gazetecilik yoluyla sağlık hizmetlerine erişim eşitsizliklerini ele almak için yapay zekayı kullanıyor.
Vngle ile iş birliği içinde yürütülen girişim, gazetecilik dürüstlüğünü artırarak ve sağlık hizmetlerine erişim hakkında doğru, gerçekliği doğrulanmış bilgiler sağlayarak yerel toplulukları güçlendiriyor.
Benzer şekilde, Georgia, Savannah’daki bir proje toplu taşımayı dönüştürüyor. Georgia Tech ile ortaklaşa geliştirilen İsteğe Bağlı Çok Modlu Taşıma Sistemi (ODMTS), AI’yı rota ve planlamayı optimize etmek için kullanarak yetersiz hizmet alan mahallelerde hizmet verimliliğini artırıyor.
Bu projeler yalnızca anında fayda sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda ülke çapında uygulanabilen sürdürülebilir çözümler için ölçeklenebilir modeller olarak da hizmet ediyor.
Debra, yapay zekanın iyiye yönelik potansiyelinin, faydaları en üst düzeye çıkarırken riskleri en aza indiren kullanım durumlarının dikkatlice seçilmesiyle en üst düzeye çıkarılabileceğine inanıyor.
Yapay zekanın gerçekten daha büyük iyiliğe hizmet edebileceği bir gelecek yaratmada kapsamlı eğitimin ve sektörler arası iş birliğinin önemini vurguluyor. “Yapay zeka araçlarının ve çözümlerinin çeşitli nüfusları göz önünde bulundurarak tasarlandığından emin olmalıyız” diyor. “Sadece bu adımlarla herkes için daha eşitlikçi bir dünya yaratabiliriz.”
Debra, yapay zeka beceri açığını kapatmak ve yapay zekayı topluluk odaklı zorluklara uygulamak için çalışarak, yapay zeka devriminin daha fazla insana ulaşabileceğine ve iyi amaçlar için kullanılma potansiyelinin daha fazla yaratılabileceğine inanıyor.