Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Yapay zekanın benimsenmesi 2024 yılında hızla arttı ve ChatGPT’nin 2023 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana işletmelerin çalışma biçimlerini devrim niteliğinde bir şekilde dönüştürdü.

McKinsey & Company’nin yakın zamanda yayınladığı rapora göre, kuruluşların %72’si yapay zekayı en az bir işlevine entegre etti ve bu da bu teknolojinin etkisinin hızla arttığını gösteriyor.

Gen AI bu büyümenin önemli bir itici gücü olmaya devam ederken, yapay zeka manzarasının 2025 yılında daha da evrim geçirmesi ve yeni trendlerin yörüngesini yeniden şekillendirmesi bekleniyor.

Çok modlu modellerden sorumlu yapay zeka uygulamalarına kadar, önümüzdeki yıl büyük umut vadediyor.

Bu gelişmeleri daha derinlemesine incelemek için Finastra’da Kıdemli Veri Bilimcisi olan Terrence Alsup ile 2025 yılında yapay zeka alanını tanımlaması muhtemel ortaya çıkan trendler hakkında konuştuk.

Çok modlu modeller

Yapay zekadaki en umut verici gelişmelerden biri, çok modlu modellerin yükselişidir. Bu sistemler, çeşitli veri kaynaklarını – metin, görüntü, video ve ses – entegre ederek yapay zekanın potansiyel uygulamalarını önemli ölçüde genişletir.

“Örneğin Qwen-VL, belge çıkarma ve görsel komutlara yanıt verme, bir görüntüyü analiz ederek bağlamını belirleme gibi görevleri mümkün kılan geniş ölçekli bir görme-dil modelidir” diyor Terrence.

Bu yeteneğin etkileri çok büyüktür. Taranan eski belgeler gibi önemli yapılandırılmamış verilere sahip işletmeler, yeni içgörüler ortaya çıkarmak için vizyon-dil modellerini kullanabilir.

Bu teknoloji, veri altyapılarını modernize etmek ve operasyonel verimliliği artırmak isteyen kuruluşlar için özellikle değerlidir.

Çeşitli formatlardan bilgi alma işleminin kolaylaştırılmasıyla, çok modlu modeller yapay zeka destekli iş akışlarında vazgeçilmez araçlar haline gelecektir.

Aracı AI

Yapay zeka sistemleri daha da geliştikçe, aracısal yapay zeka oyunun kurallarını değiştiren bir unsur olarak ortaya çıktı.

Bu yapay zeka ajanları, geleneksel olarak insan müdahalesi gerektiren karmaşık görevlerin otomasyonunu sağlayarak akıllı karar alma yeteneğine sahiptir.

Terrence şöyle açıklıyor: “LangChain gibi çerçeveler dil modellerini harici verilere ve API’lere bağlayarak güncel ve doğru yanıtlar sağlıyor.”

Bu gelişmenin, özellikle müşteri hizmetleri ve iç operasyonlarda konuşmaya dayalı yapay zeka için önemli etkileri bulunuyor.

AI ajanları çıktılarına gerçek zamanlı bilgileri entegre ederek, işletmeler gelişmiş kullanıcı deneyimleri sağlayabilir. Dahası, bu sistemlerden elde edilen verimlilik kazanımları, sektörler genelindeki değerlerini vurgulayarak 2025’te sürdürülebilir bir şekilde benimsenmelerini sağlar.

Sorumlu Nesil AI

Gen AI teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, sorumlu kullanım konusunda önemli soruları gündeme getiriyor.

Sağlam çerçeveler olmadan, kuruluşlar önyargı, hata veya hatta yapay zeka çıktılarının kötüye kullanılması riskiyle karşı karşıya kalırlar.

Terrence, “İşletmelerin, önyargı veya halüsinasyon gibi riskleri azaltırken GenAI’nin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için çalışan eğitimine yatırım yapması gerekiyor” diyor.

Sorumlu AI’ya odaklanma, daha geniş toplumsal beklentilerle uyumludur. GenAI için kullanım durumları büyüdükçe, şeffaflık ve etik uygulamalara olan ihtiyaç da artar.

Çalışanların hızlı mühendislik ve büyük dil modellerinin sınırlamaları konusunda bilgili olmalarını sağlamak, yapay zeka destekli sistemlere olan güveni sürdürmek için kritik öneme sahiptir.

2025 ve sonrası

Yapay zekanın evrimi hızlanıyor ve dünya çapındaki işletmelere benzeri görülmemiş yetenekler sunuyor.

Çok modlu modeller yeni uygulamaların önünü açıyor, aracısal yapay zeka otomasyonu yeniden tanımlıyor ve sorumlu GenAI’ye vurgu, teknolojide etik hususların önemini vurguluyor.

Terence, “Yapay zeka destekli inovasyon, sektörler genelinde inanılmaz içgörüler ve yeteneklerin kilidini açmaya devam edecek, ancak daha geniş toplumsal ve çevresel etkilerinin dikkate alınması hayati önem taşıyor” diyor.

Bu eğilimlerin önümüzdeki yılı şekillendirmesi beklenirken, yapay zekayı dikkatli ve stratejik bir şekilde benimseyen kuruluşlar, 2025 ve sonrasında yapay zekanın bir sonraki evriminden yararlanacak konuma gelecek.