Yapay zekanın iş operasyonlarını dönüştürmedeki rolü, işletmelerin verimliliği ve yeniliği artırmak için gelişmiş teknolojilerden yararlanmasıyla 2024’te merkezi bir tema olmuştur. Yapay zekanın bir alt kümesi olan Gen AI, özellikle sektörlerdeki kuruluşların dikkatini çekmiştir.
İçerik oluşturmaktan iş süreçlerini kolaylaştırmaya kadar Gen AI’nın uygulamaları dikkat çekici bir hızla genişledi.
Yapay zekanın potansiyeli yadsınamazken, yaygın olarak benimsenmesi etik, yönetişim ve düzenleyici denetim konusunda önemli soruları da gündeme getirdi.
İşletmeler, bu dönüştürücü araçları operasyonlarına entegre ederken, karmaşık fırsatlar ve zorluklarla dolu bir ortamda yol almak zorundadır.
Daha fazla bilgi edinmek için, UST UK’de Baş Veri Bilimcisi olan Heather Dawe ile kurumlarda yapay zekanın trendleri, kullanım örnekleri ve geleceği hakkında konuştuk.
İşletmelerde Yapay Zeka Geni
Gen AI, işletmelerin onu operasyonlarına entegre etmenin yeni yollarını keşfetmesiyle yılın en önemli trendlerinden biri oldu.
Heather, “Gen AI’nın yaygın Kurumsal kullanımı kesinlikle büyük oldu. İşletmeler bu teknoloji aracılığıyla değer kazanıldığının farkındaydı… bu, yayılma eğrisinin yalnızca başlangıcı.” şeklinde açıkladı.
Bu benimseme artışı, toplantı özetleri gibi temel uygulamaların ötesine geçti. Şirketler, kaliteli sonuçları korurken kaynakları korumak için Gen AI’yı temel süreçlere yerleştiriyor.
Heather, “Sonuç kalitesini korurken veya iyileştirirken önemli kaynak tasarrufları sağlamak için Gen AI’yı günlük iş süreçlerine yerleştirme eğiliminde artış görüyoruz” diyor.
Bu ilerleme zorluklarla birlikte gelir. Heather’ın vurguladığı gibi, birçok kuruluş zayıf planlama ve bölümlere ayrılmış ekip yapıları nedeniyle Gen AI ile istedikleri sonuçlara ulaşamamaktadır.
Yapay zekanın tüm potansiyelini ortaya çıkarmak için stratejik planlama ve uyumlu iş birliği şarttır.
Etik Yapay Zeka ve Yönetim
Yapay zekanın benimsenmesi hızlanırken, kullanımının etik etkileri daha fazla incelemeye tabi tutuluyor.
Heather, “Yapay zeka kullanımında etik olma gerekliliği ve bir yapay zeka yönetişim çerçevesine duyulan ihtiyaç konusundaki farkındalık bu yıl büyük ölçüde arttı.” dedi.
Bu ilerlemeye rağmen, düzenlenmemiş birçok sektör güçlü yapay zeka yönetişimini uygulama konusunda tereddütlü kalmaya devam ediyor.
Heather, “Yapay zeka konusunda (etik, yasal ve güvenlik açısından) yapılan hata sayısı, İngiltere hükümetinin düzenlemelerinin daha yetkili bir noktaya evrilmesi durumunda yapılacak hata sayısından daha fazla” diyor.
Yapay zekanın sorumlu bir şekilde gelişmesi için Heather, net yönergelerin önemli olduğuna inanıyor.
“[Hedef direkleri] yerleşene kadar, daha az risk alan İşletmeler ilerlemeyecek… bunların hepsi kolaylaştırılabilir ve standart hale getirilebilir” diyor.
Kuantum bilişiminin meydan okuması
İleriye baktığımızda, yapay zeka ile kuantum bilişim arasındaki etkileşim teknolojide devrim yaratabilir.
Heather, “Kuantum, yapay zekayı tamamen yeni bir seviyeye taşıma kapasitesine sahip… kuantum işleme, klasik yaklaşımlardan kat kat daha hızlı.” şeklinde açıkladı.
Kuantum bilişim, yapay zeka gelişimini hızlandırabilir ve mevcut bilişim modellerini geçersiz kılabilir.
Ancak Heather, İngiltere’nin 2035 yılına kadar niceliksel hedeflerine ulaşabilmesi için iş gücünün becerilerinin artırılmasının önemine vurgu yaptı.
“Yeterli sayıda insanı gerekli becerilerle eğitmemiz gerekiyor… Bu kişilerin aynı zamanda yapay zekayı kullanma ve onunla çalışma konusunda da oldukça yetenekli olmaları gerekecek” dedi.
Kuantum ve yapay zekanın entegrasyonu, kişiselleştirilmiş yapay zeka ajanları, otomasyon ve daha birçok alanda çığır açıcı gelişmelere yol açabilir.
Heather, “Telefonlardaki yapay zeka temsilcileri oyunun kurallarını değiştirecek… Müşteri deneyimlerini dönüştürerek onları son derece kişiselleştirecek.” şeklinde öngörüde bulundu.
İşbirlikçi ve etik bir gelecek
Yapay zekanın evrimi ve kuantum bilişimle kesişimi, işletmeler için muazzam bir potansiyel sunuyor.
Ancak bu yolculuk dikkatli planlama, etik değerlendirme ve iş birliğine odaklanmayı gerektiriyor.
Heather’ın da belirttiği gibi, başarılı olacak işletmeler, yapay zekayı yalnızca bir araç olarak değil, inovasyon ve büyüme için dönüştürücü bir güç olarak görenler olacak.
İleriye giden yol, dikkatli düzenlemeler, stratejik benimseme ve becerilere yatırım gerektiriyor, ancak bu önlemler alındığında yapay zekanın geleceği parlak görünüyor.
